Müzik ve Orf Eğitimi

 *Bugün müzik; yemek yemek, su içmek, nefes alıp vermek kadar doğal bir ihtiyaç olarak kabul edilmektedir. Anne karnında yedi aylık bir bebek bile sese, müziğe tepki vermektedir. Yeni doğan bebekler anne sesi ile rahatlamakta, ninni ile uykuya geçmektedir. Bebeklikten itibaren işitsel algı eğitimi ile başlayan müzik eğitimi, çocukların konuşmayı birçok kavram ve konuyu öğrenmesinde, vücudunu koordineli bir şekilde kullanmasında etkili olmaktadır. Müzik eğitiminde önemli bir yer tutan işitsel algı eğitimi ile çocuk dikkatini bir konuya yoğunlaştırmakta, sesleri dinlemekte, tanımakta ve ayırt etmektedir.

Müzik, çocukların bütün alanlarda öğrenmesine katkı ve yeni bir bakış açısı sağlamakta, müzik çalışmalarına katılan, yaratan, üreten çocuk kendisi ile gurur duymakta, başarı duygusunu tatmaktadır ve böylece çocukların kendilerine güvenleri ve özsaygıları artmaktadır.

MÜZİK EĞİTİMİNİN FAYDALARI ;

*Çocuğun duyularını geliştirir.Çocu dinlediğini duymak, duyduğunu anlamak gibi okuma yazmaya hazırlıkta önemli beceriler kazandırır.

*Şarkı söylerken yeni sözcükler ve cümle kalıpları öğrenir bunarı tekrar ederken düzgün konuşmayı benimser ve dili gelişir.

*Sözcükleri doğru ve anlaşılır bir şekilde söylemeyi öğrenir, yani diksiyonu gelişir.

*Tekerleme ve saymacalar söylerken dil çevikliği kazanır, akıcı konuşma becerisi ve alışkanlığı gelişir.

*Duygusal yönden rahatlar, güvensizlik , çekingenlik, saldırganlık, korku gibi olumsuz duygu ve davranışlar müziğin etkisiyle olumlu duygu ve davranışlara dönüştürülebilir.

*Çocuk kendi kültür ve geleneklerimizi müzik ve danslarımızla tanır ; vatan, ulus, bayrak duyguları gelişir.

*Estetiğe yönelir ve çevresine karşı duyarlı olur.

*Yaratıcılığı güdülenir, esnekliği artar ve yeni deneyimlere yönelir

*Sesini, kulağını ve zevkini geliştirir.Doğru duymayı, denetlemeyi ve kullanmayı güzel müziği ayırt etmeyi öğrenir.

*Şarkı söylerken 'soluk alıp vermeyi denetleme' becerisi kazanır ve akciğeri gelişir.

*Çalgı ve çalgı olarak kullanabilecek oyuncakları kullanırken müzik eşliğinde hareket ederken  koordinasyonu küçük ve büyük kasları gelişir bu da fiziksel ve psikomotor gelişimini olumlu yönde etkiler.

Çocuk Yogası

*Çocuk yogası, çocuklara duruşlarla hayal güçlerini kullanmayı, doğru nefes almayı ve vücutlarını nasıl rahatlatabileceklerini amaçlar okul öncesi çocukların çok esnek vücudu vardır.Yoga ile bu esneklik korunabilir.

 

YOGANIN YARARLARI ;

*Nefes çalışmaları, kontrasyon ve enerji seviyesinin yükselmesini sağlar.

*Rahatlama teknikleri, zihni sakinleştirir ve hafızayı geliştirir.

*Karın ve sırt kaslarının kuvvetlenmesini sağlar.

*Denge ve koordinasyon gelişimini sağlar.

*Uyku düzenine yararı vardır.

*Yoga duruşları günlük hayatla oluşan endişe, kaygı ve negatifliklerin üstesinden gelmeyi ve kendine güven duygusunun gelişmesine yardımcı olur.

 

YOGANIN BEDENSEL YARARLARI ;

*Bedensel farkındalık gelişir.

*Fiziksel gerilimi azaltır.Kasların rahatlamasını sağlar.

*Sinir sistemini rahatlatır.

*Uyumayı kolaylaştırır.

*Kan dolaşımına olumlu etkisi vardır.

YOGANIN ZİHİNSEL YARARLARI ;

*Zihni rahatlatır.

*Konsantrasyonu geliştirir.

*Olumlu düşünceyi geliştirir.

*Hafızayı geliştirir.

 

YOGANIN DAVRANIŞ VE DUYGULARDAKİ ETKİLERİ ;

*Çocuk kendine güven kazanır.

*Duygularını ifade etmede olumlu gelişme gösterir.

*Hayal gücü ve yaratıcılığı gelişir.

İngilizce Eğitimi

*Okul öncesi dönemde oyun ve eğlenceli görseller ile çocuklarımızın yabancı dile ilgisini arttırarak onlara verimli bir şekilde yabancı dili öğretmeyi hedefliyoruz.

ERKEN YAŞTA İKİNCİ BİR DİL ÖĞRENEN ÇOCUK ŞUNLARI KAZANIR;

*Çocuğun anadilindeki okuma-yazma becerisini geliştirir.

*Dil öğrenmeden sorumlu beyin lobundaki sinir hücrelerinin bilgi işlem sürecinin tamamında bir yükselme sağlayarak beyin yapısını olumlu yönde değiştirir.

*Çocukların ingiliz aksanını özümsemesine yardımcı olur ve aynı anda bir dilde öğrenebileceği kelimeden çok daha fazlasını çocuğa kazandırır.

 

Drama

*Okul öncesi eğitim bireyin yaşamında önemli bir yere sahiptir. İstenilen davranışlara sahip çocuklar yetiştirmek için bu dönemde çocukların etkin bir okul öncesi eğitim almaları önemli olmaktadır. Okul öncesi yıllar boyunca bedensel, psikomotor, sosyal-duygusal, zihinsel, dil gelişimi büyük ölçüde tamamlanmaktadır. Bu dönemdeki gelişmeler yaşamın ilerideki yıllarında oldukça etkili olmaktadır ve okul öncesinde verilen eğitimle çocukların bütün gelişim alanları desteklenmektedir. Günümüzde önemi giderek artan okul öncesi eğitimde drama etkinliklerine yer verilmekte ya da drama bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Drama gün geçtikçe önemi artan bir alan olarak dikkat çekmektedir. Günümüzde okul öncesi eğitimden başlayarak üniversite ve lisans üstü eğitime kadar, bütün kademelerinde drama çalışmaları yapılmaktadır.                                                 

Eğitim sisteminin içinde olanlar bilirler .En iyi öğrenme yaparak yaşayarak öğrenmedir.Öğrenmelerin en etkili olması gereken yerler hiç şüphesiz okullardır.Mutlaka okul yaşantımız içinde sevmediğimiz (sevemediğimiz ) yada kendimize göre sebeplerle başarısız olduğumuz dersler vardır.Hatta belki kimimiz için bu dersler bir kabus haline bile gelmiştir. Oysaki o dönemlerde hangimiz istemezdik ki o bir türlü sevemediğimiz dersi ve çok sıkıcı bulduğumuz konularını şöyle hiç unutmayacak biçimde öğreniverseydik.
Bir tarih dersinde insanların ateşi yada tekerleği bulmadan önceki yaşantıları ya da bulduktan sonraki değişen hayatları ,yada bir coğrafya dersinde önemli bir kara parçasının oluşumu,biyoloji dersindeki o çok sıkıcı gelen sindirim sistemi konuları o dönemlerde hiç ilgimizi çekmemiş bunları da o ezberci eğitim çarkı içinde bizlerde ezberleyip belleğimizden bir çırpıda silip atmışızdır. Oysaki bu dersler ve konuları o tazecik beyinlerimize dramayla birlikte sunulabilseydi eminim her şey daha farklı olurdu. Okul sıralarından geçmiş olan herkes gibi o dersleri özlemle anıyor ve o gün yaparak yaşayarak öğrendiğimiz bilgileri hala daha hafızalarımızda saklıyor olurduk.
İşte drama burada da bir kez daha karşımıza çıkıyor. Dramayla yapılan derslerde öğrenci yaparak yaşayarak öğreniyor ve tüm konunun özünü de öğrenmiş oluyor.Bu yazımda dramanın öneminden, özelliğinden uzun uzun bahsetmeyeceğim. Bu herkes tarafından zaten biliniyor .Artık kara tahta üstündeki yazılanları ezberlemek yerine öğrenciler için tüm derslerde dramayı kullanmak öğrenmeyi daha zevkli hale getirecektir. Öğrenci sınıfta aktif olduğu içinde, öğrenmeye daha çok açık olacaktır.
Tarih dersinde öğrencilere ateşin bulunması ve önemini uzun uzun anlatmak yerine, öğrencilere sınıf içinde ateşin önemiyle ilgili küçük bir drama çalışması yaptırabilirsiniz. Onlardan oldukça ilkel bir ortamda yemek yeme, barınma, avlanmalarını, yani kısaca günlük yaşantılarını sürdürmelerini isteyebilirsiniz. Tabi ki bunlar ateşle ilgili hiç bir araç gereç kullanmadan olacak. Öğrenciler çeşitli fikirler üretip bunların avantaj ve dezavantajlarını yaşayacak ve ateşin bulunduktan sonraki hayatlarını nasıl kolaylaştırdığını öğrenecekler. Belki de önemsiz gibi görünen bu konunun aslında insanlık tarihi için ne kadarda önemli bir adım olduğunu fark edeceklerdir.
Örnekler daha bir çok ders için tabi ki çoğaltılabilir. Önemli olan dramaya öğrenciyi katarak öğrenmeyi onu kendi başına yapmasını sağlamaktır. Ders işlerken sınıf içersinde bu çalışmalara ne kadar çok yer verirseniz dersin o kadar daha zevkle hedeflerine ulaşmış olduğunu görürsünüz.Öğretmenlik mesleğinin de bu şekilde daha da önem kazandığını sizlerde yaparak yaşayarak öğrenmiş olursunuz.

DRAMA;
*Karmaşık olayları anlaşılır hale getirir. 
*Soyut ve teorik olay ve kavramların anlaşılmasına ve somutlaştırılmasına yardım eder. 
*Öğrencilerin dikkat, konuşma, dinleme, anlatma, algılama ve yorumlama gibi iletişim yeteneklerini geliştirir. 
*Öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştirir. 
*Eleştirel düşünmeyi sağlar.

*Öğrencilerin sosyal ve duygusal gelişimini sağlar. 
*Öğrencilerin problem çözme yeteneklerinin gelişmesini sağlar. 
*Bireylere kazandıkları, değiştirdikleri ya da düzelttikleri davranışlar hakkında bilgi vererek gelişimlerini gösterir. 
*Bireylere önceden bildiklerini ve sonradan öğreneceklerini keşfetmeleri için yardım eder. 
*Drama öğrencilerin zihinsel kapasitelerini artırır. Drama yoluyla yaparak, yaşayarak öğrenme gerçekleşir. 
*Kavram geliştirmeyi sağlar. Analojinin eğitimde etkin kullanılabilmesi öğretmenin önderliğinde olmaktadır. *Öğretmen analojiyi uygularken dramayı kullanması öğrencinin konuyu daha iyi anlayabilmesini sağlayabilir. Böylece öğrencilerin dikkatini yapılan analojiye daha kolay çekebilir. Bunun yanında öğrencilerin kendi benzetmelerini yaratabilmeleri için onlara fırsat vermelidirler.